Evet, nihayet büyük gün geldi. Prof. Dr. Nizamettin Muhtar Eşoğlu'nun İngiltere'de yayınlanıp ödüllere doymayan romanı Lost in Space'in bir bölümünü Türkçe'ye tercüme ettim. Bilindiği üzere ben romanın Almanca çevirisini yapmıştım ve hala bu dev yazınsal eser dilimize çevrilmedi. Ben de kitabın müellifinden izin alıp bazı bölümlerini Türkçe konuşan okurlar için yayınlamak istediğimi kendisine iletmiş o da seve seve izin vermişti. Allah nasip ederse devamı da gelecek. Mümkün oldukça ana metne sadık kaldım. İnşallah okuyucularımız beğenir.
Mukavva Hareketi Anısına
Mukavva Hareketi Anısına (Thanks Southerners)
Neler Var?
29 Mart 2017 Çarşamba
25 Mart 2017 Cumartesi
London Days
Steve Heighway |
Nizamettin Muhtar Eşoğlu'yla bizi tesadüfler bir araya getirdi. Birleşik Krallığa yaptığım bir seyahatte kendisiyle aynı uçakta yan yana koltuklardaydık. Pek bir mütevazı kişiliği olduğundan asla bana yazar olduğunu söylemedi ama çantasında Fransız versionu romanını görünce o olduğunu anladım. Lakin sohbetimiz daha çok futbol üzerineydi. Bir kadının futbola bu denli meraklı olması onu şaşırtmıştı ama ikimizin de 1970'li yıllardaki Liverpool'ü anmamız ve sürekli o mevzuda muhaberata girmemiz bizi birbirimize yakınlaştırdı. Uçaktan indiğimizde de sıkı fıkı iki dost gibiydik. Ertesi gün Soho'da buluşup bir pubda eski İngiliz ligleri konusundaki derin muhabbetimiz ayrı bir güzellikti. Bu blogda ara sıra kendisinin ölümsüz eseri "Uzayda Kaybolanlar"dan kısa fragmanları Türk okurları için bir parmak bal kıvamında paylaşacağım. İnşallah harika romanı kısa süre içinde dilimize çevrilir ve bu edebiyat dünyamız için bu noksanlık giderilir.
24 Mart 2017 Cuma
Artık İki Kişiyiz
Geçtiğimiz günlerde Prof. Dr. Nizamettin Muhtar Eşoğlu'nun İngilizce yazıp önce Birleşik Krallık'ta yayımladığı "Uzayda Kaybolanlar" adlı ilk romanını Almancaya çeviren Nahide Kumsal Krater'den bir mesaj aldım. Yaptığım çalışma çok ilgisini çekmiş ve Şeraettin Sami Salya beyefendi ile tanışma arzusundaymış. Ayrıca Eyüp Sabri Bey ve Alaattin Özdübel ile de çok derinlere dayanan bir hukuku varmış. Şu aralar yine Eşoğlu'nun "Alaattin'in İstikameti" adlı ikinci romanını Almancaya çevirmekle meşgulmüş. Ben de bunun üzerine kendisine bir davetiye yollayıp blogu ortak yürütmemize çağırdım. Bakalım ne olacak diye düşünürken bir de baktım ki teklifimi çabucak kabul etmiş. Bundan sonra bu çetin yolda birlikte yürüyeceğiz.
17 Mart 2017 Cuma
Milliyetçilerin Avukatı
Milliyetçilerin avukatı ve Çelik Blek. |
Nihayet Şerafettin Bey'den haber geldi. Bir arkadaşımın tahmin ettiği gibi yurt dışındaymış ve oradayken yabancı bir gsm şirketinin numarasını kullanıyormuş. Kendi telefonunu evde bırakmış ve cevap vermemesinin nedeni buymuş. Dün beni telefonla aradı ve müjdeyi verdi. Mailime bakmamı söyledi. Posta kutumu açtığımda yeni bir web sayfası gördüm. Bunu yayınlamamı istiyordu. Söylediğine göre bu sayfa bir çok soruya cevap verecek mahiyetteymiş. Düzeltmeleri yapmak üzere incelerken bunu ben de fark ettim. Hem Şerafettin Sami Salya hem de yeni web sayfasının gelmesi beni akıl almaz derecede sevindirdi, mutlu etti. Önümüzdeki haftalarda benimle buluşup site üzerine görüşmemizi istedi. Bakalım gelecek günler ne gösterecek.
Eyüp Bey'in evinde Rozita Calderon ütü yapıyor. |
15 Mart 2017 Çarşamba
Sen Gelmez Oldun
Meşhur Azeri türküsünde zikredildiği gibi, gelmez oldu, gelmez oldu, gelmez oldu... Şerafettin Sami Salya'dan bir aya yakındır haber alamıyorum. Ne attığım mesajlara cevap veriyor ne de telefonunu açıyor. Birkaç günden sonra ısrarlı aramalarım sonucunda, "Bu aboneye ulaşılamıyor," mesajını aldım. Bir arkadaşım, "Belki yurtdışına çıkmıştır, sen de araya araya evde duran telefonun şarjını bitirmişsindir," dedi. İnşallah öyledir. Şerafettin Sami Bey'i ve bana yayınlanması için yolladığı web sayfalarını çok özledim. Umarım bir yerlerde mutlu, mesut ve sağlığı yerindedir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)