Benimle Yapılan Küçük Bir Röportaj

 

Necla Rana Yılmazteke'nin objektifinden, eşi, ben ve annem.

Bugün, yani bayramın ikinci gününde Facebook'taki Mukavva sayfalarının yöneticisi TC Necla Rana Yılmazteke hem eşiyle bayram ziyareti yaptı, hem de küçük bir röportaj gerçekleştirdik.

NURHAYAT YILMAZŞENAY'I ZİYARETİMİZ

Sevgili arkadaşlar,

Bu öğleden sonra eşimle birlikte Nurhayat Yılmazşenay'ı ziyaret ettik. Kendisi uzun sürmüş hastalığından dolayı epey yorgun olsa da bizi görünce çok sevindi ve misafirlerini pek güzel ağırladı. Hepinize selam gönderiyor. Sizin bana ilettiğiniz soruların cevabına geçmeden önce bildik öyküsünü tekrar özetlemek istiyorum.

2017 yılında Nurhayat Yılmazşenay bir toplantıda kendisini Şerafettin Sami Salia adıyla tanıtan bir profesörle diyaloga girer. Hoca ona pek bilinmeyen ve gölgede kalmış bir oluşum ile ilgili web sayfası hazırlatmak istediğini ve ücreti mukabilince kendisine yardımcı olmasını teklif eder. Nurhayat Hanım kabul eder ve hocadan gelen dökümanlardan bir web sitesi oluşturur. Önce gelen makalelere karşı profesyonel bir yaklaşım sergilemeye çalışsa da zamanla orada anlatılanların etkisi altına girer.

İki felsefeci Eyüp Sabri Şokola ve Alaattin Özdübel 1990'lı yılların ortalarından 2014'e kadar takipçileriyle birlikte epey çarpıcı ve sıra dışı üretimlerde bulunmuştur. Bu yaşananlar Nurhayat Hanım'ı çok etkiler ve Mukavva Hareketi adında ilk blogu yayınlamaya başlar. Zamanla kendisine Nahide, Semra, Raika hanımlar, M. Sefer Kara ve Mehmet Salih beyler katılır. Bunlardan ikisinin kendine ait blogları vardır.

Profesör Dr. Şerafettin Sami Salia'nın eski mukavvacılara yazdırdığı her yeni makalesi yayınlandığında aralarında tartışırlar ve bu gelişme çok geçmeden internet dünyasında da yankı bulur. Zamanla Salia Hoca'nın gönderdiği makalelerin yanında araştırmacı Gülsüm Küren, Surtan kardeşlerden Genco Surtan, Gülo Surtan ve Hüseyin Canip Enis'in derlediği dökümanlar da izleyicilerle buluşur. 2014'teki büyük kaosun ardından Mukavvacılık yeniden canlanmış gibidir. Şimdi gelelim sizin sorularınıza.

Soru: Siteleri neden yarım yarım. Yıllardır hiç değişmeyen sayfaları var. Tek kişi mi uğraşıyor bu işle ya da birilerinden yeni belge ve makale mi gelmiyor.

Cevap: Makaleler yayına konduktan sonra ancak imla ve cümle düşüklüklerine müdahale ediyoruz. İçeriğe dokunmuyoruz. Artık tek kişi değiliz ama amatörce bu işlerle ilgilenmek büyük oranda fedakarlık gerektiriyor. Yeni makaleler ise yolda. Pek yakında iki makale yayına girecek.

Soru: Bazı yazılar çok saçma geliyor. Bazıları da pek enformatik. Futboldan bahsediliyor eski filmlerden, dizilerden.

Cevap: Makalelerin kimisi oldukça sıra dışı. Buna ben de kaniyim. Ancak yapacak bir şey yok. Bunlar yaşanmış gerçekler. İki felsefecinin ve takipçilerinin hobileri, gerek sevdikleri futbolcular, dinledikleri müzikler, seyrettiği filmler hep konumuz dahilinde.

Soru: Sitede ve bloglarda çok fazla sayıda kadın fotoğrafı var ve bunların bazıları açık saçık.

Cevap: Mukavva Hareketine, hakikatin efendisine ve kainatın rehberine sevdalananlar arasında çok güzel kadınların olması benim sorunum değil. Güzellik dışta değil kişinin iç dünyasındadır.

Soru: Uzayda Kaybolanlar neden seyrek yayınlanıyor.

Cevap: Mukavvacı iki bilim adamı ve sekiz takipçisi uzayda kaybolunca bir başka hocamız Profesör Dr. Nizamettin Muhtar Eşoğlu onları anlatan bir roman kaleme aldı. Ne yazık ki bu ölümsüz eser Birleşik Krallıkta İngilizce olarak yayımlandı. Biz ise birkaç gönüllü çevirmenle bunu dilimize kazandırmaya çalışıyoruz. Mali kazanç olmadığı ve amatörce bir çabayla çalışıldığı için periyotlar maalesef biraz seyrek. Eğer gönüllü çevirmenliğe talip olan varsa buna biz de çok seviniriz.

(Fotoğraf benim objektifimden. Soldaki eşim, ortada Nurhayat Hanım en sağda kıymetli annesi)